Elma sirkesi sadece salatalarımıza lezzet katmakla değil,
şifalı özelliğiyle de önemli bir besin kaynağıdır.
Sirke yapımı için en uygun elma türü şeker oranı yüksek kış
elmalarıdır.
Değişik çeşitlerin bir araya getirilerek kullanılması da sirkeye
ayrı bir lezzet katar.
Sirke yapımında kaçınılması gereken elma türleriyse ham
ve ekşi olanlardır.
Sirke yapımında dikkat edilecek en önemli konuysa
hijyendir.
Organik Elmalar yıkandıktan sonra, kullanılacak malzeme ve
kavanozlar sıcak suyla iyice yıkanmalıdır.
Organik Elmalar küçük parçalara
ayrıldıktan sonra preslenerek veya katı meyve sıkacağından geçirilerek suları
çıkarılır.
Meyve suyundaki şeker fermantasyona uğrayarak önce alkole, sonra ise
asetik bakterilerinin yaptığı fermantasyonla asetik asite, yani sirkeye
dönüşür.
Sirke yapımında iki faktör çok önemlidir;
bakterilerin
verimli çalışmasını sağlayacak sıcaklık ve oksijen (havalanma).
Havayla teması
arttırmak için mümkün olduğunca geniş ağızlı ve sığ bir kavanoz seçilir. Meyve
suyu, üstte boşluk kalacak şekilde kavanoza doldurulduktan sonra, meyve
sineğinin geçemeyeceği, fakat havalanmanın sağlanabileceği temiz bir
bez/tülbentle kavanozun ağzı kapatılır.
Günde bir kez karıştırarak havalanmayı
sağlamak sirkeleşmeyi hızlandırır.
Sirkeleşme için ılık ( 15-25 C ) bir ortam tercih edilir ve
kavanozlar güneş ışığından uzak, loş bir yerde saklanır.
Kullanılacak kaplar
cam veya ahşap olmalıdır, metal kap tavsiye edilmez.
Yapım sırasında
sirkeleşmeyi hızlandırmak için daha önce yapılan doğal elma sirkesi
katılabilir.
Sirke, seçilen elma türü ve koşullara göre üç- altı hafta
içinde oluşur.
Sirke kokusu alınmaya başlandığından itibaren, her gün tadarak
istenilen tat ve asit derecesi (yüzde 4-8 asit oranı) elde edilene kadar işleme
devam edilir.
Elde edilen sirke fermantasyonun devamını engellemek için
birkaç kat tülbentten, kahve filtresi vb. filtrelerden veya süzme yoğurt
kesesinden geçirilerek iyice süzülür.
Böylece meyve kalıntılarından
arındırılır.
Hava almasına olanak vermeyen ince uzun şişelere, tam dolacak
şekilde aktarıldıktan sonra serin, loş, güneş ışığı almayan bir yerde saklanır.
Ne kadar süzersek süzelim, ev koşullarında doğal elma
sirkelerinde fermantasyon tam olarak durdurulamaz; şişede, şifai özelliklerinin
göstergesi olan ve “sirke annesi” ismi verilen yumuşak kaygan yapısıyla deniz
anasını andıran düz bir tabaka oluşur.
Bu tabaka bakterilerin atıklarından oluşur ve sirke
kullanılacağı zaman atılır.
Doğal sirkeler rafine olanlara göre daha
bulanıktır.
Fakat pastörize veya damıtılarak üretilen rafine elma
sirkeleri, yüksek sıcaklıklardan ötürü, ona şifai özellikleri kazandıran
enzimler, mineral maddeler, iz elementler, vitaminler, pektin, malik ve
tartarik asitler açısından fakirleşir, bir kısmını tamamen yitirir.
Kullanıldığı yerler
Hazırladığımız sirkeleri salatalarda, çorbalarda vs. aroma
vermek amacıyla kullanabiliriz.
Şifai amaçla kullanmak için; bir bardak suya 2 tatlı kaşığı
elma sirkesi ve 1-2 tatlı kaşığı bal katarak, günde 3 kez, mümkünse yemeklerden
önce (fazla kilo problemi için de etkili olan elma sirkesi bu amaçla
kullanılacaksa mutlaka yemeklerden önce alınmalıdır) kullanılır.
Elma sirkesi koruyucu sağlık amacıyla, sürekli olarak günde
bir kez sabahları açken ve alınmalıdır.
İyileştirici
özellikleri
Besinlerin verimli kullanımını, metabolizmanın sağlıklı
işleyişini, vücudun asit alkali dengesini korumasını sağlar. Örneğin kalsiyumun
daha verimli kullanımını sağlayıp, bir yandan kemiklerin yeniden gerekli
kalsiyumu almasını desteklerken, bir yandan da eklemlerdeki kalsiyum birikimini
kırar.
Uzun süreli kullanımı eklem ve kemiklerdeki sertlik ve
sıkıntılara son verir.
Sodyumun etkisini yansızlaştırarak yüksek tansiyondan korur.
Kolesterolü düşürür. İçerdiği doğal asitler ve enzimler
kanın daha sağlıklı ve ince akmasını sağlar.
Başta damarlar, karaciğer, böbrekler olmak üzere vücudu
detoksifiye eder, yağlı-mukus kalıntıları parçalar.
İçerdiği yoğun potasyum sayesinde hücre büyümesini
destekler.
Soğuk algınlıklarında, boğaz enfeksiyonlarında, bronşitte
içilebilir ya da buğusu yapılır.
İdrar yolları enfeksiyonlarında, sindirim bozukluklarında,
kramplarda, yaban arısı sokmasında, saçta kepekte, uyku bozukluklarında, kulak
çınlamasında da kullanılır.